Karanlık Gece
2000’lerde çıkış yapan önemli bağımsız yönetmenlerimizden Özcan Alper bu yıl iki filmle seyirci karşısına çıktı. Bunlardan ilki Netflix’te gösterilen Kemal Varol’un aynı adlı kitabından uyarlanan Âşıklar Bayramı’ydı. Bu yazıda bahsedeceğim filmi ise prömiyerini 59. Antalya Altın Portakal Film Festivali‘nde gerçekleştiren ve orada en iyi film ödülüne uzanan, Ankara Film Festivali’nden de eli boş dönmeyen Karanlık Gece.
Filmin kadrosunda Berkay Ateş, Cem Yiğit Üzümoğlu, Pınar Deniz, Taner Birsel ve Sibel Kekilli gibi tanınmış oyuncular yer alıyor. Senaryoda ise Alper ile beraber edebiyatçı Murat Uyurkulak’ın da imzası var.
İshak bir dağ kasabasında ailesiyle yaşayan bir müzisyendir. Günlerini kasabadaki serseri arkadaşlarıyla takılarak geçirmektedir. Genç ve güzel Sultan’dan hoşlanmaktadır. Bir gün kasabaya ‘İstanbullu’ ve ‘marjinal’ genç bir orman mühendisi olan Ali gelir. Daha ilk günden itibaren kasabada dışlanan ve dalga geçilen Ali ile İshak’ın ilişkisi karanlık bir gecede dönülmez bir hâl alır.
Özcan Alper hiç şüphesiz geçmişimizdeki ve günümüzdeki ayrımcılıkla ve ırkçılıkla derdi olan kıymetli bir sinemacı. Etkileyici ilk filmi Sonbahar’dan itibaren bu yolda politik bir sinema yapmaya devam ediyor. Çoğunluk tarafından sessiz kalınan ve üstü ustalıkla örtülen toplumsal travmaları yansıtıyor.
Karanlık Gece’de daha çok kırsaldaki bağnazlık, ötekileştirme, ‘namus’ ve ahlaki ikiyüzlülüğü mesele edinmiş. Alper, siyasi göndermeleri ise minimumda tutmuş Âşıklar Bayramı’nda da olduğu gibi. Bu temalar edebiyatımızın klasikleri Yaban ve Vurun Kahpeye’den bu yana işlenmekte. Filmde Ali telefonunun melodisinden, saçına ve nihayetinde Sultan ile ilişkisine kadar kasabalının oklarını üzerine çeken biri.
Ormanda devletin yetkilendirdiği görevini yaparken kasabada oluşan kirli odaklarca engellenmesi de filmi besleyen bir başka damar. Burada işlerin İstanbul’daki gibi yürümediği ve ideal olanla kasabalıların kendi aralarında sözleştiği ikiyüzlü düzenin çarpışması söz konusu.
Filmin en büyük noksanı bu hikayenin hakettiği güçlü ve boyutlu bir senaryoya kavuşamaması. Yukarıda bahsettiğim şehirli/kırsal çatışması çok daha incelikli şekilde işlenmeliymiş. Diyalogların hamlığı ve İshak dışındaki karakterlerin hiçbirinin tiplemeden öteye geçememesi filmin potansiyel gücünü törpülemiş. Özcan Alper gibi deneyimli bir yönetmenden beklentimiz çok daha yüksekti.
Berkay Ateş vicdanıyla cebelleşen İshak rolünde çok başarılı. Diğer oyuncular ise malesef yükselemeyen senaryonun kurbanı olmuşlar.
Karanlık Gece kimi eksilerine rağmen başrol performansı ve kutsanan ‘Anadolu irfanı’na eleştirel bakışıyla yılın dikkate değer yerli filmlerinden biri.